Mardin'de yıllardır süregelen su kesintilerinin temelinde, 2007 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan teknik bir hata yatıyor. Şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayan Beyaz Su Ana İsale Hattı'nda tercih edilen boru tipi, zamanla ciddi arızalara yol açtı. Artan nüfus ve yükselen sıcaklıklarla birlikte bu kesintiler artık geçici değil, sistematik bir krize dönüşmüş durumda.
Sorun boruda, kaynakta değil
Midyat ile Nusaybin arasında bulunan Beyaz Su kaynağı, Mardin'in dört büyük ilçesi — Artuklu, Kızıltepe, Nusaybin ve Midyat — için içme ve kullanma suyu sağlıyor. Kaynağın kendisinde bir sorun bulunmazken, esas problem suyun iletildiği 86 kilometrelik ana isale hattında yoğunlaşıyor.
2007 yılında tamamlanan hat, kısa sürede arızalar vermeye başladı. 2015'ten bu yana yalnızca resmi kayıtlara geçen 89 arıza yaşandı. Bunların büyük çoğunluğu, boruların çatlaması veya patlaması sonucu meydana geldi.
Teknik hata: Uygun olmayan boru seçimi
Hatta kullanılan Cam Elyaf Takviyeli Polyester (CTP) boruların, Mardin'in sert zemin yapısı ve güzergâh koşullarına uygun olmadığı yıllar içinde ortaya çıktı. Esnekliği düşük bu borular, yer hareketlerine karşı dirençsiz olduğu için sürekli arızalanıyor. Her patlamada uzun süren onarım çalışmaları gerekiyor ve özellikle Kızıltepe ile Artuklu ilçeleri günlerce susuz kalıyor.
Türkiye'de yalnızca iki projede kullanılan bu borular, Mardin'deki olumsuz deneyimin ardından başka hiçbir projede tercih edilmedi. Bu da yapılan mühendislik hatasının boyutunu gözler önüne seriyor.
Yeni hat umut verse de süreç yavaş ilerliyor
Sorunu çözmek adına 2023 yılında çelik borularla yeni bir hat inşa edilmeye başlandı. Ancak şu ana kadar projenin yalnızca %20'si tamamlanabildi. Mevcut iş programına göre hattın 2029'dan önce bitirilmesi beklenmiyor. Bu durum, Mardin'in önümüzdeki yıllarda da su kriziyle karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
Sorumluluk sadece bugüne ait değil
Yaşanan kesintiler genellikle MARSU'ya (Mardin Su ve Kanalizasyon İdaresi) mal edilse de, asıl sorun 2007'de DSİ tarafından yapılan teknik tercihle başlıyor. Projenin yüklenicisi DSİ, devralan Mardin Belediyesi ve sonrasında devreye giren MARSU; her biri bu süreçte farklı dönemlerde sorumluluk taşıyor. Ancak asıl krizin merkezinde, ilk etapta yapılan hatalı boru tercihi yer alıyor.
Ortak çözüm şart
Su, bir ilin en temel ve stratejik ihtiyacıdır. Bu nedenle çözüm için yalnızca bir kurumu sorumlu tutmak yerine, tüm paydaşların süreci hızlandırmak için birlikte hareket etmesi gerekiyor.
Bugünkü tablo yalnızca teknik bir arıza değil; uzun vadeli planlama eksikliği ve koordinasyon yetersizliğinin açık bir göstergesidir. Mardin gibi tarihi ve stratejik önemi yüksek bir şehirde, halkın susuzlukla mücadele etmesi kabul edilemez.
Çözüm belli, irade gerekli
Yapılması gereken açıktır: Çelik borulu yeni hattın hızlıca tamamlanması ve mevcut sistemin tamamen devre dışı bırakılması. Bunun için ise bürokratik koordinasyonun güçlendirilmesi ve yerel yöneticilerin, özellikle milletvekillerinin daha aktif rol alması şarttır. Aksi halde, Mardin uzun yıllar boyunca aynı su sorununu yaşamaya devam edecek gibi görünüyor.